18 Mart 2011 Cuma

Üç Günlük Dünya

Kötü olmanın yararlı olacağını düşünüyordum. Çünkü iyi olmak bana saygınlık ve karakterimin iyi bilinmesi haricinde hiçbirşey kazandırmamıştı. İyi olmaya karşı bile bir menfaatimiz var baksanıza! Baktımki hayatımı koyduğum aşkta bile iyi olmak dogru bulunmamıştı. Bu gibi nedenlerden dolayı artık kötü olmak istiyorum. Bakalım kötü olunca neler kazanacağım. Bir diğer değiş ile kötülükten menfaatlerim ne olacak bakalım. Sadece eger gerçekten kötü olduğumda düşlediğim kişi ile huzuru yaşayabileceğime inansam emin olabilsem tamamen... Benden kötüsü olmaz bu dünyada......

Son günlerde hayatıma bir kişi girdi ve 3 gün sonra çıktı. Çok garip bir ilişkiydi bu. Başlayışı ilerleyişi devam edişi ve akabinde sona erişi. Çok garip çünkü 3 günde beraber çalıştığın arkadaşı bile günde 8 saat yanyana olduğun halde tanıyamazsın hatta iş haricinde yanında bulunmayı bile dogru bulmazsın. Garip olmasının tek nedeni 3 günlük olması değil. Bunun haricinde tesadüfler karşılaştırmalar önemli konularda var. Şöyle bir bakalım üç günlük dünyaya neler sıgdırmışız..

1.Gün:

Kaybolmak uzun süre yada sessiz kalmak insanlara gibi olumsuz düşüncelerle boğuştuğum bir anda pc başında internette tabiri caizse sörf yaparken biri çıktı karşıma. paylaşım sitesindeki hesabımdaki ikibin kişiden farksız bir kişi idi ama. yani herhangi biri idi. bir vesile ile eklemiştim onu. ekledikten sonra sohbete başladık ama öyle bir sohbet ki bu en yakın kankamla daha kısıntılı konuşuyor sayılırdım. Her haliyle çok samimi  içten ve uçuk bir sohbetimiz vardı. Hayatı önemsemeyen bir sohbetti. tam anlamıyla iki saat falan sürdü akabinde işlerim dolayısıyla ben başka bir yere gittim. haliyle pc den ayrılmak zorunda kaldım.  Aynı günün akşamı pc başına geçtiğimde yine karşımda buldum onu. bir sohbete başladık 9 saat sürdü. Ama toplamda tamamıyla 11 saat konuştuğum bir kızı tek bir madde olarak bile tanımıyordum. sadece nerede oturduğunu söyledi onuda ben sormadım kendi söyledi. benimde nerde oturduğumu zaten bilgilerimden bulmuş. Onun haricinde hiçbir özel bilgilere girmedik (nerden  okul iş arkadaş ilgi alanları vs.) 9 saat sonrasında artık gece yarısı olmuştu. Sohbet arasında pc başından kalkacağımı söyleyince o vesile ile birbirimizin telefon numaralarını aldık. Sonrasında o gece bitmişti. İlk gün sadece sıradan bir sohbetti. ilginc olan tek yanı ise hiç birbirimizi tanıma isteğimizin olmayışı idi...

2.Gün

Uyandığımda herzamanki gibi ofise gittim yine bilgisayarımı açtığımda karşımdaydı. Numarasını almış olmama ve numaram onda olmasına ragmen ne o nede ben ulaşmamıştık. Yine pci başındayım oda pcde. yeniden gün içinde iş aralarnda aralıklarla sohbet ediyoruz. Ama bugünki sohbet bambaşka. Zaman zaman duygusal zaman zaman bazı ortak yönleri bularak kurumsal. Ama düne bakılırsa bir fark vardı kesinlikle. Bugün kişisel bilgilerimden birini öğrendi. bir radyoda yayın yaptığımı. ama radyonun benim olduğunu değil :) Çok garip. yayın yaptığımı ve 7de yayına gireceğimi belirttim. mutlaka dinleyeceğini söyledi. Bir önceki yayıncının programına 5 dkk konuk oldum şiir okumak için o şiiri dinledikten sonra biraz daha sohbetler duygusal olmuştu. Şiir atilla ilhan'dan " Kimi Sevsem Sensin " idi. ona ithaf edilmediğini bildiği halde mest olmuştu. sonrasında o akşam  yayın yaptım yayında çok harika bir şekilde katılım yaptı. şarkıları ses tonumu falanf filan öğrendi yavaş yavaş. ama ben ona dair halen birşey bilmiyorum ve bilmekte istemiyordum. Belkide  o anın büyüsü bozulmasın diye istemiyordum. Yayın bitti. sonrasında yine 8-12 arası 4 saat çok samimi bir sohbet içerisindeydik ama yine yoktu ona dair hiçbirşey beynimde. resimlerime baktı o sohbet esnasında gözlerimi gördü. Ben baktım onu gördüm. ve derken o gece yarısı oldu. ona karşı duydugum bazı hisler vardı. ama söylemenin çok aptalca olacağını biliyordum. söyleyemedim. tam geç oldu çıkacağım diyecekken. vazgeçtim. Seni seviyorum yazdım. ve aynı anda nasıl bir tesadüftür bu aynı anda oda seni seviyorum yazdı. Şaşırdık kaldık. tesadüftü bu mutlaka.. sonrasında duygularımızı açıkca paylaştığımızda git gel yaşıyorduk sürekli. Acaba dogrumu yapıyoruz. Daha 2 gün bile olmamış. ayrıca 3 gün öncesinde değişik duygulara sahipken nasıl bu kadar  cesur olabilirdik. Bunu düşünerek git gel durumundaydık. 12-1 arası kimi zaman sevgilim kimi zaman kanka dedik birbirimize çünkü inanılmaz karmaşıktık. Ben çıkıyorum dediğimde onun lütfen çıkma deyişinden anladım gerçekten beni sevdiğini.. Gitmem gerekiyordu. Çıkmamız  gerekiyordu. Çıktık. ama telefondan güzel sözler söyleyerek devam ettik.. Ömrümmm Birtanemmm Hayatım.....

3.Gün

Ve güzel bir salı sabahına  uyandım. Güzel bir salı sabahı çünkü uyandığımda onun güzel sözlerini içeren mesajlar okumuştum. Mesajları görür görmez hemen onu aradım sabah mahmurluğunda.. Sesini duyacaktım ilk defa ne garip :). Aradım bir çal iki çaldı derken açtı hemen. Muhteşem tatlı bir ses. İlk sözü şuydu " Ömrümm günaydınn.. Sen bana ne yaptın ya :( " Ve kısa bir sohbet ettik. sesi çok güzeldi zaten sohbet arasında söylediği kadar kırşehirli olduğunu neşet ertaşı sevdiğini ve bahar şenliklerinde ses sanatçısı olarak çıktığını söylemişti:) Bunu o güzel sesi dogrular gibiydi. sesi içime işliyordu sanki. Ben ona tanıştığımızdan bu zaman kadar "öyle bir anda geldin ki" diyordum Ve sürekli iltifat etmek isteğimden değil sadece bulunduğum psikolojiyi anlatmak için " sen bir perisin insan olamazsın" diyordum. Kısa bir sohbetten sonra ofise geçtim. 

Açtım bilgisayarı toparlandım derken yine o karşımda. ama bu kez o karışık duyguları onu karmaşık bir hale getirmiş gibi. sürekli tekrarlıyordu " sen bana ne yaptın ya" " sen bana ne yaptın ya"  sonrasında bir baktım o güzel kelimelerin yerini ayrılık sözcükleri almıştı. Öncesinde sınavlarım var o yüzden yokum dedi. sonrasında gerçeği söyledi. Benimle tanışmadan 3 gün önce 4 yıllık bir birlikteliğini bitirme kararı almış fakat o kadar yaşanmış bir birlikteliği yıkamayacağını bu yüzden ayrılmamız gerektiğini söyledi. Şaşkındım ne oluyor ne zaman birleştik ne zaman ayrılıyoruz. Ve hiç dokunamadığımız kamerada bile birbirimizi görmediğimiz halde. yani birbirimize zerre menfaatimiz olmadığı halde neden ayrılacaktık ki.

 Şaşkındım ama bu kararına saygı duyduğumu belirttim ve şu sözü söyledim.. " Sen bir perisin bir insanın 3 günlük bir dünyada beni bu kadar mutlu edeceğini tahmin bile edemezdim çünkü. Seni çok iyi anlıyorum. Sen perisin ve periler her zaman istedikleri yerde olamazlar.."

M..

                   "M.Gün'ün 3gün1ömür adlı hikayesinden alıntıdır"

2 yorum:

  1. Alıntı mıııııııı..haksızlık bu...ben de saf saf gerçekmiş gibi okuyorum :(

    YanıtlaSil
  2. Alinti degildir. Yine yazarin oyle bir hikayesinden alintidir. Ve tamamen gercektir. Iyi seyirler..

    YanıtlaSil