5 Mart 2011 Cumartesi

Cevapsız Sorular..

Herkesin cevabını sadece kendi bildiği onlarca problem vardır. Benimde var elbette. Bir başkasını örnek vermek yerine kendimi örnek vermenin daha masum olacağını düşünüyorum. Şöyleki.. Herkesin olduğu gibi benimde biri sorduğunda verebilecek onlarca cevabım olmasına ragmen kendimden sakladığım bazı cevaplar var. Benim normalde biraz daha yalın bi hayatım olmasına ragmen birkaç cevapsız sorum olduğunu düşünürsek. Daha pozitif ve aktif yaşamını sürdüren ve ince düşünen için cevapsız sorular bir hayatın bitimine kadar kötü sonuçlara yol açabiliyor.

Benim cevapsız soruların haricinde söyleyemediğim birçok soruda olması gerekirken. Bu bir itiraftır belkide ama çok gerçek. Benim hayatımda soramadığım. sormaya cesaret edemediğim. tek bir soru var. O soruyu sorabilme cesareti için yaşamımı feda edebilirim. Ama korkuyorum. Ya sonra diye.. Korkuyorum çünkü o soruya olumsuz bir cevap veya sonrasında bambaşka bir olumsuz davranış sergilenmesi halinde hayatımın geri kalanını yaşamak yada yaşamamak konusunda endişelerim olabileceğini düşünüyorum.

İnsanın hayatındaki soru işaretlerinin yaşamına etkisi buradanda çok kolay anlaşabiliyor diye düşünüyorum. Aslında dogru olanı herkes gibi bende biliyorum. O soruların cevaplarını ezberlemek ve cesurca söylemek. yani buna benim tabirimle kabugundan çıkmak diyorum. Çünkü insan o cevapsız soruların oluşturduğu kabugun içerisinde kalır ve o sorular cevabını soru işareti olmadan bulduğu takdirde o kabuk kırılır. Haricinde insan cevapsız sorularla boğuştuğu için o kabuğun içerisine kendini kitli olarak gördüğü için bu sorun tüm yaşamına hatta gülümsemesine bile yansır.

O yüzden ben cevapsız soruların uzun vadeye taşınmaması kanaatindeyim. Benim kendi içimde yaşadığım birkaç klasik cevapsız sorum var. Bunları çözmesemde bana sadece karakteristik olarak zarar veriyor. Yaşamımda pek bir engel değil. Tüm cevapsız soruların tamamını çözmeniz dileğiyle..

Kabuğunuzdan çıkmanız dileğiyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder