14 Kasım 2011 Pazartesi

İzmirde Saklı

Şairin şiirin birinde sevgilisinin arkadaşını tarifi gibi "bir gülüşü vardı cenazeye benzerdi.." öyle öfkeliyim bu kente.. Zaten sevmezdim herkes orayı seviyor diye. Sanki koskoca ülkede tek vatanmış gibi herkes ordan nemalanıyor. Herkes oraya planlar yapıyor. Herkes orası için bir yıl boyunca çalışıyor ve topu topu iki haftalık tatilini de sevdikleriyle değilde  o kentin herhangi bir binasında tanımadıgı insanlarla geçiriyor.

Bu ve bunun gibi olumsuzluklarla bende iyi bir karne ye sahip olmayan bu kent gel gelelim. eskiden sadece olumsuz fikir beyan ettiğim yer kadar önemsiz ve çaprazımda bile değildi. Çok uzagımda idi önemsemem için. Ama şimdi bir baktım ki o şehri karşıma almışım ve her hamlesinde dövüyorum eskiden çamaşırları yıkarlarken kullandıkları büyük ve agır bastonla. ama yinede hıncımı alamıyorum ordan!

Öyle söyleyebileceğim anlatabileceğim bir derdimde yok esasen şehir ile. ama öyle bir candamarım ı buldu ki hiç iyi şeyler düşünemiyorum o kentin hakkında.

Küçükken sokaklarda, bisiklet on ve yan panellerinde taşıtların camlarında yada çamurluklarında görürdüm bir yazı.. temsili.. " Ey gebze! seni sen oldugun için değil! Sevdiğim|in sende oldugu için seviyorum" yazısını çok görürdüm. İşte bu haykırışta o şehre ama tam tersi.. "Ey ..... Seni sen oldugun için değil onu benden ayırdıgın için sev-mi-yo-rum!"

Bu kenti yakıp yıksamda hıncım geçmez heralde. o güzel gözleriyle ünlü şehir.. O sahilleri kumsalları ve görsel açıdan bir mucevher olan şehir. o tarihi ile rumların.. haçlıların.. bizanslıların ve osmanlının izlerini taşıyan şehir. O dillere destan fuarıyla şehirler ötesinden kendine çeken şehir... Birçok insan için bu ve bunlar gibi onlarca özelliği ile anılan şehir benim için tek anahtar kelime ile oluşuyor. ve bu anahtar kelimenin o şehirde olması beni o şehre düşman yapmaya yetiyor da artıyor...

Şimdi gel bakalım güzel ülkemin sevilen şehri! Senle bir anlaşma yapalım!!

Tüm güzelliklerine saygı duyuyorum. Benimsiyorum. ama bunu karşılıgında senden de birşey istiyorum!

ONA İYİ BAK!

Sessiz Çığlık

Karşı koyamadıgım bir ses var. Konuşuyor sürekli benimle. Ve tüm dogrularım onunla kendini buluyor. Ben ne konuşuyorsam hemen akabinde o ses dogruluyor ve bana olumsuz olumlu tüm yanlarını sunuyor resmen. Yollar açıyor bana. Hep iyi yanımı besliyor bu ses. Ve hep dogru yanım oluyor..

Beni çok ferahlatıyor bu ses. En iyi olayda öyle bir konuşuyorki benimle o anıma şükrediyorum. En iyi yaşadıgım anlarda bana olabilesi olumsuzluklardan birkaç örnek sunuyor. "bak bunlar da olabilirdi ama şuan bunu yaşıyorsun" dercesine açık açık konuşuyor benimle.. Tam aksine en olumsuz anlarda da beni öyle ferahlatıyor ki onun verdiği rahatlıkla çok sogukkanlı ve aklıselim olabiliyorum o anlarda. Mesela çok kötü birşey oldu  bana daha kötüsünü fısıldıyor.. " bak ya bu olsaydı ama olmadı şuan bunu yaşıyorsun" diye..

O ses e kendimi öyle bir kaptırdım ki kötülük yapamıyorum yapmam gereken yerlerde bile. Hep iyi yanlarımı depreştiriyor o gizemli ses. Bazen kötülükte dogru olabiliyor elbette o gibi durumlarda da olabildiğince objektif yaklaşıyor bana. İzah ediyor bir bir. "bak bu yaptıgın kötü birşey bunu bil ve algıla fakat dogru olan bu yapmalısın" diye.

Bu benim çok hoşuma gidiyor. Bu sayede kendimi hiç yalnız hissetmiyorum. Tek başına bir dünya gibiyim. Heryerde her zamanda her anda.. Hani o insanları dizilerde sempatik hale getiren tek kişilik iki karekter gibi yansıtılan oyunlar vardırya oyuncu kendisi ve elindeki oyuncak ile konuşur. Benimde içimde öyle bir oyuncak arkadaşım var. Ve ben ona sonsuz bir şekilde güveniyorum..

Kimbilir "Kötülük kötülük kötülük" diyerek incittiğim İyilik perisi belkide beni bu şekilde gözlüyordur. İyilik perisi eğer içimdeki ses senden geliyorsa konuş benimle.. Tamam seni dinleyebiliyorum ama seninle senin açtıgın konular haricinde konuşamıyorum. Ben seninle dertleşmek istiyorum İyilik perisi. Ağlamak istiyorum seninle. Kimseler görmesin ağladıgımı iyilik perisi yalnızca sen ve ben arasında kalsın. Hadi bu dileğimi geri çevirme ve gel dertleşelim.. Tamam omzuna yaslanamam.. Tamam sana sarılamam.. ve yine Tamam seni göremeyeceğim bile.. Ama olsun ben yinede istiyorum iyilik perisi. Gözlerimden dökülecek yaşlar ile durulanıp tertemiz bir hayat a başlamak istiyorum.

Hadi iyilik perisi bu kezde kırma beni.. Ağlamak sana göre olumsuzdur bilirim. Ama doğru olan bu iyilik perisi. algılıyorum. biliyorum ve dogru olanın farkındayım iyilik perisi.. Ağlamak istiyorum!